Gençli Kolları Sözcümüz Şeymanur Aklan, Türk gençliğinin gündemine ilişkin haftalık basın toplantısında konuştu.
Şeymanur Aklan: “Tarih 21 Ekim 2025 Salı, her zaman olduğu gibi bu kürsüde Türk gençliğinin sesi var. Gündemin hareketli olduğu bir haftaydı. Aydın ile başlayalım istiyorum. Aydın’ın Efeler ilçesinde bir ortaokulda yemekhaneden ücretli yemek yemeyen öğrencilerin içeri alınmadığı ortaya çıktı. Öğrenciler ‘Yemekler pahalı, bizim de içeri girmemize izin vermedikleri için dışarıda yiyoruz’ dediler. El insaf. Biraz insaf edin artık. Çocuk yoksulluğu öyle bir noktaya geldi ki çocuğu yalnızca fiziksel olarak değil psikolojik olarak da kırılgan hale getiriyor. O çocuğun dışarıda yemek yemesi, yemekhaneden yemek yiyen arkadaşlarıyla kendini eşit hissetmemesini bir düşünün. Evladının içeri alınmadığını öğrenen ama buna maddi durumu el vermeyen ebeveynin hislerini bir tahmin edin.
Sağlık Bakanı Sayın Kemal Memişoğlu bu hafta özel bir okula ziyarette bulundu. Kendileri çocuklara yumurta, süt, sebze-meyve tüketmeleri için nasihatte bulunmuş. Sayın bakan doğru söylüyor sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Tek sıkıntı bu imkana Türkiye’de her dört çocuktan birinin ulaşamadığını bilmiyor oluşları. Eğer devlet okullarını da ziyaret ederlerse bu konuda daha çok bilgiye sahip olabilirler. Okullarda ücretsiz yemek verilmesine dair verilen kanun teklifi de AKP-MHP oylarıyla reddedilmişti. Eğitim Bakanına bu konu sorulduğunda ‘şu an başka bir programdayız, zamanı gelince konuşuruz’ demişti. O zaman ne zaman gelecek kimse bilmiyor. Halen gelmedi. Çocuklarımız bırakın sağlıklı beslenmeyi, artık beslenemiyor.
Akran zorbalığı maalesef şu an gündemi sıkça meşgul eden bir konu. Özellikle çocuklar ve ergenler arasında kasıtlı şekilde yapılan sözlü ve fiziksel saldırgan davranışlarda bir artış var. OECD raporuna göre OECD ülkelerindeki öğrencilerin yüzde 23’ü akran zorbalığı yaşarken bu oran 2018’de dahi Türkiye’de yüzde 30’du. Üstelik düşük sosyoekonomik statüdeki çocuklar zorbalığı daha fazla yaşıyor. Az önce bahsettiğimiz yemekhaneden yemek yemeyen öğrenciyi içeri almayan okul yönetimi, bu çocukların akranları olmasa dahi evinden yemek getiren öğrenciye psikolojik bir şiddet uyguluyor.
Geçtiğimiz günlerde küçük bir çocuğumuzun ailesinden bir mesaj aldım. Çocukları düzenli olarak ciddi bir akran zorbalığına maruz kalıyor, fiziksel olarak tartaklanıyor, psikolojik olarak tetikleniyor ve aile bunun sonucunda okula başvuruyor. Okulsa kayda değer hiçbir şey yapmıyor. Öğretmenlerimiz bu konuda yüksek farkındalığa sahip olmalı, bir ömür sürecek travmalara müsaade etmemelidir. Okulların özellikle rehberlik servisleri bu konuda büyük bir hassasiyet göstermeli, sağduyulu bir gözlemi seçmelidir.
Dem Partili bir şahıs 15-18 yaş arası suç işleyenlerin ceza indiriminin ortadan kalkmasının çocuk haklarına aykırı olduğunu ve böyle bir durumun asla kabul edilemeyeceğini söylemiş. Bu hafta sonu Gençlik Kolları Divan üyelerimizle birlikte genç yaşta sokak çeteleri tarafından elimizden alınan kardeşlerimiz Ahmet Minguzzi ve Hakan Çakır’ın aileleriyle bir araya geldik. Onlar suç işleyince ve cezalarını çekince çocuk haklarına aykırı. Peki yaşamı elinden alınan kardeşlerimizin yaşam hakları ne olacak? Onları büyüten anne baba ne olacak?
Zafer Partisi olarak Türk çocuklarının sokak çetelerinin ve uyuşturucu tacirlerinin tacizine uğramadığı, sokaklarına güvenliğin hakim olduğu bir Türkiye için mücadele etmeye ve bu kardeşlerimizin ailelerinin adalet çağrısına ses olmaya devam edeceğiz. Sokaklar gençlerin olana dek de bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu kararlılığın sizlere yansıdığını da gözlemliyoruz. Özellikle Tertemiz Türkiye projemizle ilgili çok soru alıyoruz. Önümüzdeki günlerde Tertemiz Türkiye projemizin detaylarını düzenleyeceğimiz bir çalıştayla birlikte sizlerle paylaşacağız. Özellikle Genel Başkanımızın ziyaret ettiği illerde de genç arkadaşlarımızın yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. Bizi gittiğimiz yerlerde bazen de ilettikleri bir mesajlarıyla bir an olsun yalnız bırakmayan Türk gençleri daima var olsunlar.
KYK felaketleriyle bu hafta da tabii ki birlikteyiz. Sadece bir haftada bana iletilenleri sıralamak istiyorum. Isparta’da bir KYK yurdundan yemeklerden kurt ve böcek çıktığına dair bir bilgi geldi. Adana Çukurova Üniversitesi Fevzi Çakmak KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda yurt binasında akrep, yılan, böcek ve yatak bitleri olduğuna dair görüntüler ulaştı. Hatta bazı öğrencilerde kaşıntı, kızarıklık ve alerjik reaksiyonlar ortaya çıkmış. Ankara’da Gölbaşı Eymir KYK Yurdu’nda kalan öğrenciler yurtta internet sıkıntısı yaşadıkları için canlı derslerine katılamıyorlarmış, şebeke de çekmediği için aileleriyle görüşemiyorlarmış. Bornova KYK Kız Öğrenci Yurdu’nu su basmış. Öğrencilerin eşyaları zarar görmüş. Bakın bu söylediklerim yalnızca bir haftada benim elime ulaşanlar. Bu gençler kaliteli beslenmeyi, barınmayı, güven ve huzur içinde vakit geçirmeyi hak ediyorlar. Gençlik Bakanlığı’nın 2026 yılında vakıf ve derneklere 2,2 milyar TL ödeyeceği açıklandı. Keşke gençlerin sorunlarına da bir çözüm bulsalar da bu gençler nitelikli barınma hakkına kavuşabilse. Çünkü biliyorsunuz, bu öğrencilerin aileleri de size bunun için vergi ödüyor.
Ve El Turco Toprak Razgatlıoğlu yine gururumuz oldu, tarih yazdı. Dünya Superbike Şampiyonası’nda iki kez üst üste olmak üzere üçüncü kez şampiyon olan milli yarışçımız Toprak Razgatlıoğlu’nu yürekten kutluyoruz.
Sevgili genç arkadaşlarım, öfkede birlikteyiz, kaygıda da birlikteyiz. Sitemlerimiz ortak, aynı duyguları, aynı hisleri paylaşıyoruz. Şehitlerimize gencecik cesetler deme cüretini kendinde bulanların, askerimize ve polisimize düşman diye bağıranların olduğu bir ortamda önceliğimiz vatanımızı demokratik yollarla savunmaktır. Seçim sandığı gelene dek tepkimizi sağduyu ile doğru bir şekilde dile getirmeli, sandıkta tepkimizi göstermeli ve mevcut durumu iyi analiz etmeliyiz. Türk gençliği demokratik haklarını kullanarak bu gidişata ‘dur’ demelidir.
Her hafta Türk gencinin sorunlarını bu kürsüde dile getirmeden önce muhakkak sizden gelen mesajları okuyorum ve aslında bu basın toplantılarının büyük bir bölümü sizden gelen mesajlarla oluşuyor. Öfkenizi, sorunlarınızı, siteminizi ve kaygınızı ama en çok bu vatana duyduğunuz sevgiyi, aidiyeti ve bağlılığı görüyorum. Bize güç veriyorsunuz. Siz bu ülkenin yükü değil, gücüsünüz. Bu ülkenin asıl sahipleri sizlersiniz ve biz gelecek bin yılda da buradayız. Zafer Partisi, bu coğrafyada siz asil Türk gençleriyle birlikte vatanını ve ailesini ne pahasına olursa olsun savunmaya devam edecek.”
